İŞ ARKADAŞI GİBİ DEĞİLİZ
Hepiniz çocukluktan beri arkadaşsınız. En iyi arkadaşların aynı zamanda iş arkadaşı olması nasıl bir duyguymuş?
- Yasemin: Ben onları iş arkadaşım olarak görmüyorum. Yaptığımızı da iş olarak görmüyorum.
- Eren: Biz iş arkadaşı olamayız ki! Öyle bir ruh haline girmedik hiçbir zaman. Evet bir iş yapıyoruz, para da kazanıyoruz. Ama “iş arkadaşı” gibi bir kalıbın içine giremedik.
- Cemre: İlk defa bize böyle bir soru soruluyor. Siz sormasanız, böyle bir şey aklımıza bile gelmezdi!
Sonuçta birtakım sözleşmeler imzalayıp, konserlere çıkıyorsunuz. Konser günü hastalanabilirsiniz, canınız istemeyebilir. Ama o konsere çıkmak zorundasınız. O zaman yapılan şey, zevk olmaktan çıkmaz mı?
- Cemre: Konservatuvarda senelerce klasik bale yaptık. Orada neredeyse askeri eğitimle yetiştirildik! Grubumuzun adını Hepsi değil de “Disiplin” koysak daha uygun olurmuş!
- Yasemin: Okuldaki öğretmenimiz Rus’tu. O yetiştirdi bizi. Herhangi bir durumda kendi kendine; “Yapacaksın” diyorsun ve yapıyorsun.
Gruba dışarıdan taze kan katılacak olsa tepkiniz ne olur?
- Eren: Tabii ki biz 4 kişiyiz. Dışarıdan biri girmek istese onun önce insani değerlerine bakarız. Bize yakışacak biriyse ona yabancılık çektirtmeyiz.
- Cemre: Ne gerek var! Ben istemem başka birini.
Özel hayatlarınıza zaman ayırabiliyor musunuz?
- Gülçin: Özel hayatımız yok zaten. Özel hayat olarak duş aldığım ve çantamı hazırladığım zamanları söyleyebilirim.
- Yasemin: Set 22.00’de bitiyor. Sonraki iki saat bizim için özel hayat oluyor.
- Cemre: Geçen akşam Yasemin’le Ortaköy’e gittik. Biraz dolaşalım istedik. Bizim yıllardır hem saçımızla, hem makyajımızla ilgilenen Ahmet Yıldırım tesadüfen taksiden indi. “Sizin bu saatte dışarıda ne işiniz var? Şimdi annelerinizi arıyorum” diye söylendi. Yoldayken aradı, gidip gitmediğimizi öğrenmek için bir daha aradı. 23 yaşına geldik. Saat 22.30 ve Ortaköy’de yürüyüş yapıyoruz. Olay bu yani! Eskiden ünlülerin röportajlarını okurdum. “Özel hayatım yok. Sadece çalışıyorum” derlerdi. Ben de bu cümleyi her duyduğumda “Hadi oradan” derdim. Aaa! Bir baktım; gerçekmiş!